banner913
banner932
banner1012

“Arda’nın ölüm nedeni uyuşturucu değil”

banner1020

Lefkoşa’da 7 Temmuz 2015 tarihinde hayatını kaybeden 26 yaşındaki Arda Erkan için İstanbul Tıp Fakültesi’nde rapor hazırlandı. Raporda Arda’nın ölüm nedeninin uyuşturucu olmadığı, başkaları tarafından göğsüne bastırıldığı ve boynunun da sıkıldığı belirtiliyor

banner974
“Arda’nın ölüm nedeni uyuşturucu değil”

banner971

Lefkoşa’da 7 Temmuz 2015 tarihinde hayatını kaybeden 26 yaşındaki Arda Erkan’ın ölüm tahkikat duruşmaları yeni boyuta taşınıyor.

‘Arda’nın ölümünden kimin sorumlu olduğu’ ile ilgili duruşmalar 21 Haziran 2016 tarihinde görüşülmeye başladı. Arda hayatını kaybedeli iki yıl oluyor. Ölümünün ikinci yılına günler kala gerçek ölüm nedeni halen açıklanamadı, kesinleştirilemedi.   

Hatırlanacağı üzere kamuoyunda ‘Arda Erkan’ davası olarak bilinen ve beş sanığın yargılandığı dava 10 Haziran 2016’da tamamlanmıştı. Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi, Adli Tıp Uzmanı Dr. İdris Deniz, 28 Temmuz 2016’da Lefkoşa Kaza Mahkemesinde, Kıdemli Yargıç Tacan Reynar, İddia makamı adına Savcı Atilla Enver ve ailesi huzurunda dinlendi. Otopsi raporu mahkemeye sunulmuştu.                                                     

Dr. İdris Deniz’in raporu şöyleydi:

“Özellikle dış muayenesinde kişinin vücudunda oldukça fazla travmatik lezyon izi var. Dış muayene bulguları, özellikle kulak ve baş yüz bölgesinde morluk, morarma var. Havasızlık ölümlerinde bizim gördüğümüz bir durum. Cilt altında kanama varsa bu bir ekimozdur. Ki burda bunların ekimoz olduğunu göstermişiz. Ki ekimoz dediğimiz hadise de herhangi bir kuvvet sonucu, bir travma sonucu travmanın uygulandığı kısımda cilt altında küçük damarlarda yırtılma sonucu kanın doku aralıklarına sızması olayıdır. Yaptığımız dış muayenemizde kişinin baş, karın ve ayakları da içeren, kolları da içeren tüm vücudunda travmatik lezyonlar mevcuttu. Kendisini sert cisimlere çarpması ile meydana gelebileceği gibi dışarıdan kontrol amacı ile kuvvet uygulanması, yada sert ve küt cisim havalesi ile de meydana gelebileceğini söyledi.Özellikle boyun bölgesinde de travmatik lezyonları mevcuttu. Dışarıdan bir başkası tarafından yapılacak sıkma ya da bastırma hareketi ile meydana gelebileceği, bu durumunda kişiye kontrolsüz ve şiddetli travma uygulandığını gösterdiği, kişinin ölümünün tüm veriler değerlendirildiğinde SK’lerin neden olduğu solunum ve dolaşım yetmezliği neticesinde meydana gelmiş olabileceğinin kabulünün  gerektiğini bildirir.”                                                                                                    

Arabasının içerisinde ölü olarak bulunan Arda Erkan’ın ölümünün nasıl ve ne şekilde meydana geldiği hususunda  verilen sonucun ailesi tarafından yeterince açıklayıcı ve tatmin edici bulunmadı ve bir rapor daha düzenlenmesi için,  aile adına babası  Mustafa Erkan, 12/11/2016 tarihinde İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Adli Tıp Ana Bilim Dalı başkanlığına talepte bulundu.  Talep uygun görülerek, sunulan olayla ilgili tüm adli ve tıbbi belgeler İstanbul Üniversitesi, Adli Tıp başkanı Prf. Dr. Nevzat Alkan tarafından  incelendi ve Arda Erkan’ın ölümü hakkında söz konusu bilimsel mütalaa düzenlendi.    Prf. Nevzat düzenlediği mütalaayı 17 Nisan 2017 tarihinde mahkemeye vermek üzere gelmişti. Fakat duruşma 15 Mayıs tarihine ertelenince tekrar mahkeme huzuruna gelerek mütalaasını yargıya sundu. Kıdemli Yargıç Tacan Reynar  29 Mayıs Pazartesi günü Salih Kahraman’ın dinlenmesine emir vererek  duruşmayı sonlandırdı.

Arda Erkan için İstanbul Tıp Fakültesi’nde de rapor hazırlandı.

Söz konusu rapor ise şöyle:

“Arda Erkan’ın ölümünün nasıl ve ne şekilde meydana geldiği hususunda yapılan inceleme  ve değerlendirmelerden; raporun irdeleme kısmında   ayrıntıları ve gerekçeleri belirtilen tüm tespit ve belirlemelerden sonuç olarak;                                                     1- Arda Erkan’ın ölümü sonrasında yapılan toksikolojik analizlerde vücutta tespit edilen uyutucu-uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin miktar-düzey (niceliksel-kantitatif değerlendirme) analizlerinin yapılmamış olmasının adli toksikoloji bakımından  bir eksiklik olarak değerlendirildiği, 

2- Arda Erkan’ın otopsisinde alkol tespit edildiği, ancak söz konusu alkol düzeyinin ölüm yaratacak seviyede olmadığı, yine Arda Erkan’ın otopsisinde  kan ve dokularda uyutucu-uyuşturucu ve uyarıcı madde (extacy ve bonzai) tespit edildiği, ancak bu maddelerin de kan-doku seviyelerinin belirlenmemiş olduğu, bu sebeple söz konusu uyutucu-uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin Arda Erkan’ın ölümündeki etkisinin, eğer yapılan otopsi işleminde söz konusu ölümü açıklayabilecek başka bir bulgu yok ise, müstakilen  etkili olabileceği,                                                                                                          

3- Arda Erkan’a yapılan otopsi işleminde dış muayenede tespit edilen lezyonların yerleşim yeri ve özellikleri ile özellikle boyun dış-iç muayenesinde tespit edilen lezyonlar dikkate alındığında;  

Arda Erkan’ın ölümünün alkol ve uyutucu-uyuşturucu- uyarıcı maddelerin tesiri altında ve dolayısı ile başkaları tarafından tatbik edilecek bir travmaya direnç gösterme gücünün zaafa uğradığı bir durumda göğsüne bastırılması-sıkıştırılması ve boynunun  da sıkılması süreti ile oluşmuş olduğu  kanaatimi belirtir bilirkişi mütalaamdır.”    

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.