banner913
banner932
banner1012

27-28 OCAK 1958 DİRENİŞİMİZ VE YA TAKSİM YA ÖLÜM MİTİNGLERİ


Metin FAHRİOĞLU

Metin FAHRİOĞLU

Okunma 28 Ocak 2016, 17:18

26 Ocak  günü Vali Footun Ankaraya gitmesi dolayısıyla  gözler Ankaraya  çevrilmişti….İşte o günde ; 26 Ocak 1958 akşamı Ankaradan Bozkurt Gazetesine gelen  bir telgraf yanlış tercüme edilirken bu haber  ,  gazetenin basıma geçilmesi aşamasında “İngilterenin ‘Taksimi  kabul etti”  şeklinde  halka duyurulmuştu bile… Ok yaydan fırlamıştı.

Bozkurt gazetesinin ertesi günü bu başlıklarla  çıkacağını   haber alan bir grup Türk ellerindeki bayraklarla  gece yarısına doğru Lefkoşada  yollara döküldü.  “Ya Taksim, Ya Ölüm ” sesleriyle  Lefkoşanın  Türk  kesiminde  dolaşan kalabalık ; Atatürk Meydanında, Asmaaltında ve Girne Caddesinde sabahın ilk saatlerine kadar gösterilerine  devam edilir…

O günde ,  Lefkoşa Türk  Lisesi öğrencileri bugünkü Selimiye Camiine yakın mesafedeki Turizm Bakanlığı    Binasında  öğrenim görmekteydi.  Lefkoşa  Türk Lisesine şehir içinden gelenler vardı, benim gibi köylerden gelenler vardı.  Kulaktan kulağa gelen haberler vardı. Gece vakti Lefkoşada yaşananlar vardı ve  o gün yaşanacaklar  vardı…

Hiç kimse derse girmiyor ve   birlikte hareket ediliyordu… Hedef Saray Önü Meydanı idi... Bayraklarla ve alelacele hazırlanan yaftalarla yollara düşme zamanı gelmişti. Yürüyüşe geçen  öğrenciler Evkaf Binası önüne geldiklerinde  İngiliz askerlerinin göz yaşartıcı bomba ve  coplu saldırılarına maruz kalırlar.   Yön değiştiren  öğrenciler  İş Bankasının önünden  yeniden yürüyüşe geçerek   bugün Otopark olarak kullanılan  o gündeki  Viktorya    Kız Lisesi  önüne gelindi. .   Orada kısa bir duraklama  yaşandı.  Viktorya Kız Lisesi ve Atatürk  Kız Meslek Lisesi  öğrencilerine    bize katılması çağrısında bulunuldu.  Neticede Kız öğrencilerin   bize  katılımının ardından tüm   öğrenciler gayet iyi niyetlerle  bayram havası içinde “Ya Taksim Ya Ölüm”  diyerek  yürüyorlardı  ki Atatürk Meydanına  geldikleri zaman  kendilerini beklemekte olan İngiliz askerleri ile   karşılaştılar… 

 Lefkoşa semaları “Ya Taksim Ya Ölüm” sesleriyle inlerken  İngiliz Sömürge  Yönetimi askerleri zırhlılarıyla sokak aralarına barikatlar kurmaya başlar. Öğrenciler İngiliz Sömürge Yönetiminin askerlerine karşı  koymaya başlarlar.   İngiliz Sömürge Yönetimi   subayları megafonlarla öğrencileri dağılmaya çağırır…. 

Ardından gelen  göz yaşartıcı  bombalar ve  silah sesleri üzerine  halk  neler oluyor diyerek Atatürk Meydanına dolmaya başlar. Öğrenciler vuruluyor sesleriyle  meydanlara gelen halk  öğrencilerle bütünleşerek Saray önüne  dolar.   Yer , gök, Ya taksim Ya Ölüm  sesleriyle  inler…

Sabah saat 10da  sirenler çalmaya başlar.  Yasalara göre sokağa çıkma yasağı konuluyordu.  Yasalara göre Güvenlik Kuvvetlerinin ateş etme yetkisi vardı ama  aldıran yoktu!..İngiliz askerlerinin , copuna, tüfeğine, karşı Kıbrıs Türk gençliği  İngilizlere karşı taşla , sopayla karşılık veriyordu….

İngiliz Sömürge Yönetimi askerleri Girne Caddesine girişi kapatmışlardı.  Bugünkü Türk Bankası önünde yüzlerce silahlı , kalkanlı , bombalı İngiliz askerleri ve  zırhlı araçları vardı!...

Öğrencilerin hedefi   ta başlangıçtan itibaren Sarayönünden geçip Girne Kapısına kadar yürüyüp gelmek ve dağılmaktı… Ancak İngiliz askerlerinin buna izin vermeye niyetleri yoktu ve şiddete başvurmuşlardı bile.   İngilizlerin göz yaşartıcı bombaları, silahlı , kalkanlı saldırılarına karşı kız-erkek öğrenciler taşla, ve taşıdıkları pankartlardan kalan tahta parçalarıyla  kendilerini müdafaa etme durumunda kalmışlardı….

Diğer yandan  Türk Bankası  ile Atatürk Meydanı ve Polis Merkezi arasında büyük bir kalabalık oluşur.  Bu sırada Kıbrıs Türk Kurumları  Federasyonu Başkanı R. Denktaş gösteri yerine  gelir   ve demir parmaklıklı polis duvarı üzerine çıkarak halka bir konuşma yapar. Denktaş konuşmasında durumun Ankaraya bildirildiğini , gösterilen azim ve kararlılığın takdire şayan olduğunu  belirterek halkın sessizce dağılmasını istedi...

Denktaş konuşmasını tam bitirdiği ve kalabalığın   dağılmak üzere olduğu bir sırada  üzerinde otomatik bir ağır silah olan bir  Askeri  Cip Araba, Girne Kapısı yönünden  Atatürk Meydanına  hızla gelir ve  kalabalığın arasına girer. Askeri cip  4 vatandaşımızı çiğner.  Mehmet  Ahmet    Bondigo (20) hemen orada şehit olurken benim hemen yanımda olan     Meriç (Mora) köyünden Şerife  Mehmet ağır yaralanır ve kaldırıldığı Özel Hastanede    şehit olur…

Bu durum karşısında  öğrenciler ve halkımız  İngiliz askerlerine yeniden saldırıya  geçerler.  İngiliz askerlerinin bir kısmı  polis  avlusuna çekilirler  ancak göz yaşartıcı bomba atmaya devam ederler.  Göz yaşartıcı bombalar, taşlar ve şişeler havada uçuşur.  Bu arada Polis   Merkezi önündeki 3 araba  yakılır. Atatürk Meydanı , Polis Merkezi önü  savaş alanına döner…

Çatışmalar devam ederken  ayni anda  Girne Kapısında, İnönü Meydanı ve Tekke Bahçesi arasında faaliyet gösteren Rumlara ait Ford garajı yakıldı.

 

Kıbrıs Türk halkı 27 Ocak günü İngiliz Yönetimi askerlerinin “Ya Taksim Ya Ölüm” sloganlarına  bu kadar tepki göstermesini  hiç beklemiyordu. Rumların , taşlı , sopalı saldırılarına tepki göstermeyen İngilizlerin Türk öğrenciler üzerine  kurşun yağdırmalarını Kıbrıs Türk halkı kabul edemiyordu… YARIN DEVAM EDECEK

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.