KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncının 100 gün sonrasında ilk kez seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğu KKTCden söz ettiğini görüyoruz. Akıncı, “KKTC Devletinin verdiği tapuların arkasındayız.” dedi. Kuşkusuz, bu yerinde bir açıklama. Akıncı ayrıca, kendilerinin tatmin olmayacağı bir anlaşmayı halkın önüne koymayacaklarını söyledi ve şöyle devam etti, “ Temennim Annan Planı dönemindeki gibi kamplaşma olmasın ve anlaşma yaratılsın, halkımızın çoğunluğu onaylasın.” Bu açıklama halkın federal bir çözümü çoğunlukla onaylamasını istemek anlamına gelir. Halkın, KKTCnin tanınmadığı, var olmadığı, yaşamadığı bir çözümü kabul etmesi mümkün değildir. Bunun bilinmesi gerekir.
Sn. Akıncının Adada federatif bir çözümün bulunmasının, bölge için de güzel bir örnek teşkil edeceğini ifade etmesi halk için ve bizim için endişe verici... Görülen o ki KKTC Cumurbaşkanı federal çözümde ısrarlı... Bize göre, 32 yıllık tam anlamıyla kökleşmiş bir KKTC Devletinin varlığından söz etmemek, KKTC Devletinin devamında ısrarlı olmamak, halkın en önemli kaygısı.
Sn. Akıncının bu konuda ısrarlı olmaması gerçekten çok ilginç. Seçilmiş Cumuhurbaşkanı olduğu KKTC Devletinin uluslararası hukuk altındaki haklarından söz etmeyen Sn. Akıncı, acaba, “federal sistem” hayali ile KKTC Devletini gözden çıkarabilir mi? İnşallah böyle değildir. Ancak ,şimdilik federal çözüm politikasından başka KKTCye ilişkin herhangi bir söylem yok. Bu da çok endişe verici bir olay.
Sn. Akıncının malk- mülk konusunun tazminatlarla çözüleceğini söylemesi 100 günün içinde olumlu tek gelişme... Ancak, Sn. Akıncının artık, korkmadan, çekinmeden Cumhubaşkanı olduğu KKTC Devletinden söz etmesi gerekir. Sadece Kıbrıs Türk toplumu lideri olarak kalmak, tarihi inkâr etmek anlamına gelir. KKTC Devletinin tanınmadığı bir çözüm Kıbrıs Türk halkı tarafından kabul göremez. Bu gerçek unutulmamalı. “ Uluslararası toplum KKTC devletini hiç bir zaman tanımaz. Bu yüzden alabileceğimizi alalım ve federal çözümü kabul edelim.” politikası kabul edilemez...
